Menzil (TASAVVUF ADRESİNİZ) SiLSiLE - Altin Silsile
   
TASAVVUF DİYARI
 





Ana Sayfa
Açıklamalarıyla 99 Esma
Hatim- mukabele
Çeşitli Dualar
Silsile
Tasavvuf Edebiyatı
Tasavvuf Yazıları 
Menkîbeler
İlahiler ve Kasideler
İslâmi Flash
İslami Haberler
İslâm Kütüphanesi
İslami Siteler- TOPLİST
İslami Soru ve Cevaplar
İslami Sözlük
İslami Videolar
Rüya Yorumları- Tabirleri
Kadın 

Popüler
Oyun
Bilgisayar önerilerimiz
ZİYARETÇİ DEFTERİ


AŞERE-İ MÜBEŞŞERE

>>1.Hz. Ebu Bekir
>>2.Hz. Ömer bin Hattab
>>3.Hz. Osman bin Affan
>>4.Hz. Ali Bin Ebu Talib
>>5.Talha bin Ubeydullah
>>6.Zübeyr bin Avvam
>>7.Sa'd bin Ebi Vakkâs
>>8.Abdurrahman bin Avf
>>9.Ebu Ubeyde bin el-Cerrah
>>10.Said bin Zeyd

ASHAB-I SUFFA

>>Bilal-i Habeşî{R.A.}
>>Selmân-ı Farisî{R.A.}
>>Enes bin Malik{R.A.}
>>Hâlid Ebâ Eyyubel-Ensâri{R.A.}
>>Abdullah bin Mesud{R.A.}
>>Huzeyfetul-Yemenî{R.A.}
>>Ebuzer-i Gıfarî{R.A.}
>>Ebuzer-i Gıfarî{R.A.}
>>Ammar bin Yâsir{R.A.}
>>Muaz Bin Cebel {R.A:}
>>Ebud-Derda{R.A.}
>>Ebu Musa el-Eş'ârî{R.A.}
>>Mikdad bin Esved{R.A.}
>>Halid bin Velid{R.A.}
>>Mus'ab bin Umeyr{R.A.}
>>Usame bin Zeyd{R.A.}
>>Erkam{R.A.}

 

 

Tasavvuf ve Tevbe 
Rabıta 
Tevessül ve Vesile 
Allah İle Kul Arasına Girmek 
Kutbul İrşad ve Tasarruf 
Ehl-ibeyt Kimdir 
Mürşide Teslimiyet Kölelik mi? 
Veliye Hürmetin Ölçüsü 
Kerameti İnkar Etmek 
Himmet 
İrşad nedir, Mürşid kimdir?


 

SİLSİLE-İ SAADAT
-Altun Silsile-
1-EBU BEKİRİ’S SIDDIK (R.A.): Silsile-i Saadat’ ın birinci halkasına şekil veren, ’ın Rasül’ ünün en yakın dostu ve mağara arkadaşı Sıddık-ı Azam (R.A.) Hazretleridir. Ebu Bekir’s Sıddık (R.A.) Hicrette Sevr mağarasında Peygamberimiz (S.A.V.)’le beraberdi. Bu mağarada Resulüllah (S.A.V.) Ebu Bekir’e (R.A.) diz üstü oturmasını, gözlerini yummasını, dilini üst damağına yapıştırmasını ve ** kelimesini sadece kalbinden tekrarlamasını emrettiler. İşte kıyamete kadar safiyetinden ve parlaklığından –en karanlık devirlerde bile- zerre kaybetmeyecek olan Zikr-i Hafi yolu, böylece başladı. Bu yolun ve bu halkanın başlangıcını da Hazreti Ebu Bekir’ s Sıddık(R.A.) teşkil etmiş oldu. Sıddık’ı Azam, Peygamberimiz (S.A.V.)’ den sonra O’ nun  Hilafet makamını iki sene, üç ay, on gün idare etti ve o da Peygamberimiz (S.A.V.) gibi 63 yaşında iken bu alemden ebedi aleme göç eyledi.
   2- SELMAN’I FARİSİ (R.A.): Silsile-i Saadat’ın ikinci halkasını Selman-ı Farisi teşkil eder. Selman-ı Farisi Peygamberimiz (S.A.V.) zamanında da harplerde güzel fikirlerle Peygamberimiz’ e yardımcı olmuştur. Mesela Hendek harbinde hendek kazmak fikri ilk defa onun tarafından ileri atılmış ve kabul edilmiştir. Selman-ı Farisi, Hz. Osman (R.A.) zamanında 250  (diğer bir rivayette 350) yaşlarında iken vefat etmiştir. (R.A.) Tasarrufu vefatından sonra devam etmiştir.
   3- KASIM BİN MUHAMMED (K.S.): Silsile-i Saadet’ in üçüncüsü Hafid-ü Sıddık-ı Ekber Kasım Bin Muhammed’tir. Medine-i Münevvere’ de yetişen ve  ashabı kiramdan sonra fetva vermeye başlayan *Fukaha-i seb’a* (Yedi fakih)’ den biridir. Her sabah Peygamber Efendimizin (S.A.V.) mescidine gelir. İki rekat namaz kılar, sonra Rasülullah’ ın minberi ile kabri saadetleri arasına oturur ve kendisine sorulan meselelere fetva verirdi. Hicri 167 tarihinde 70 yaşında iken vefat eyledi.
   4- CAFER-İ SADIK (K.S.): Silsile-i Saadet’ in dördüncüsünü teşkil eden Cafer-i Sadık, hicri 83 yılının Rebiul evvel ayının son yedinci günü Medine-i Münevvere’de doğdu. İmam-ı Muhammed Bakır’ ın en büyük oğludur. İmam-ı Azam Hazretleri, Cafer-i Sadık’ın manevi himayesinde, onun ders ve sohbetlerine devam ederek kendisini yetiştirdi. Cafer-i Sadık Hazretlerinde iki yol birleşmiştir. Birisi: Ebu Bekir (R.A.), Selman-ı Farisi ve Kasım Bin Muhammed’ den gelen nübüvvet kemalatı. Diğeri de Hazreti Ali ( R.A.), Hasan, Hüseyin, Zeynel Abidin ve Muhammed Bakır yolu ile gelen velayet kemalatıdır.  Cafer-i Sadık (K.S.) on iki imamdan biridir. Bütün ilim ve rumuzlarda kamil noktada idi. Namazda kendinden geçerek düştüğü zamanlar oklurdu. Hicri 143 yılı Recep ayının 12. Gecesi Pazartesi günü yine Medine’de 65 yaşında iken vefat eyledi.
   5- EBU  YEZİDİT TAYFURİ’L BASTAMİ (K.S.): Hazreti Cafer üs Sadık (R.A.)’ ın irtihallerinden 40 sene sonra dünyaya gelmişler ve onların ruhaniyyeti aliyelerinden feyz almışlardır. Beyazidi Bestami (K.S.) Mekke-i Mükerreme’den dönüyorlardı. Hemedan beldesine uğrayıp bir miktar tohum satın alıp tohumu bir torbaya doldurdular. Bastam’ a vardıklarında eşyalarını indirerek tohum torbasını açtıklarında içlerinde birkaç karınca gördüler bunun üzerine *bu karıncaları kendi yuvalarından ayrı düşürmek insanlıkla bağdaşmaz* diyerek tekrar Hemedan’a dönerek o tohumu aldıkları  dükkana bıraktılar ve ondan sonra Bastam’ı teşrif buyurdular.
   6- E BU’L HASAN HARKANİ (K.S.): İsm-i Şerifleri, Ali Bin Cafer’dir. Zamanın Kutbu idiler. Mevlana Celaleddin’i Rumi Hazrelerinin rivayetlerine göre Beyazıt-i Bestami Hazretleri hayatta iken Ebu-l Hasan-i Harkani Hazretlerinden müridanına haber vererek vasıf ve makamlarının ulviyetini beyan buyurmuşlardır. 
          7- EBU ALİ FARAMİDİ (K.S.): Kutbu aktab Faramidi (K.S.) zamanında Horasan Şeyhleri’nin Şeyhi idi. Hicri 447 yılında Rebiulevvel ayının dördünde Tus şehrinde vefat etti.
         8-YUSUF’ÜL HEMEDANİ (K.S.): İsimleri Ebu Yakup’ tur. 440 veya 441 hicri senesinde Hemedan’da dünyaya teşrif ettiler. Tarikat hırkasını Ebu Ali Farımidi Hazrelerinden giydiler. Gavs-ı Azam Ebulkadir-i Geylani Hazretlerinin hayırlı meclislerinde dahi bulundular. Hicri 535 tarihinde vefat etti.
9- ABDÜ’L HALIK GUCDÜVANİ (K.S.) :Hoca Yusuf’ül Hemedani Hazretlerinin en büyük halifesi olan Abd-ül Halik-il Gucdüvani(K.S.) Hacegan-ı Nakşiyye defterinin en başına gelenlerindendir. Abd-ül Halik Gucdüvani (K.S.) 5 yaşında iken,Buharanın büyük alimlerinden olan şeyh üstad Sadrettin Hazretlerinden Kur’an öğreniyorlardı.Okuma esnasında  (Rabbınıza tazarru ederek ve gizli dua ediniz) Ayet-i Kerimesine gelindiğinde  hocasına *Bu (gizli) nin hakikati ve kalp ile yapılan zikrin aslı nedir? Eğer zikir ve dua aşikar ve dil ile olursa riyadan korkulur. Araya riya girerse hakkı ile zikredilmemiş olur. Eğer kalp ile zikredersem (şeytan insanın damarlarında kan gibi dolaşır) Hadis-i Şerifi gereğince şeytan bu zikri duyar.* Bu müşkilimi halledin der. Hazreti *Üstad Oğlum, bu ilm-i Ledünni’dir. ’u Teala dilerse seni ehlüllahdan bir zata ulaştırır. Kalp ile zikir sana talim eyler. O vakit bu müşkülün hallolur.* buyurur. Bunun üzerine müşkülün çözülmesine müntazır iken, Hz. Hızır (A.S.) yanına gelip Cehri ve Hafi zikir yollarını öğrettiler.
10- HACE ARİF RİVĞİRİ. (K.S): Hoca Abdülhalıku’l gücduvani Hazretleri’nin eshabının en efdali ve halifelerin en büyüğüdür. Kendisinin uzun müddet hizmetlerinde bulunmuş. Hicri 715 senesinde doğduğu kasabada irtihal buyurmuşlardır.
11- MAHMUD İNCİR FAG’NEVİ (K.S.): Hace arif Rivgiri Hazretlerinin eshabının en efdali ve halifelerinin en büyüğü olup en yakın sırdaşı idi.
12- HACE ALİ RAMİTİNİ (K.S.): Hace Mahmut incir fag’nevi Hazretleri’ nin    en büyük halifesi ve altın silsilenin 12. Sidir. Kumaş dokuyucusu olarak helal kazanç temin etmişlerdir.  Kerametleri sayılamayacak kadar çoktur.
13- MUHAMMED BABA SEMASİ (K.S.): Hoca (Azizan) Ali Ramitini Hazretleri’ nin en üstün halifesidir. Doğup büyüdükleri yer, Buhara’ya 3 mil mesafede bulunan (semas) isimli köydür.
14- SEYYİD EMİR KİLAL (K.S.): Hoca Muhammed Baba Semasi Hazretleri’nin halifelerinin en üstünü ve Silsile-i Saadat’ın ondördüncü halidir. Hicretin 772 yılında bir şafak vakti vefat etti.
15- MUHAMMED BAHAÜDDİN-İN NAKŞİBEND (K.S.): Daha üç günlük çocuk iken Hoca Muhammed Baba Semasi’nin (K.S.) evlatları arasına girmiş ve yine Muhammed Baba’nın vasiyetleri ile Seyyid Emir Kilal Hazretleri tarafından tarikat edepleri ta’lim edilmiştir. Kendisinden keramet istedikleri zaman buyurdular ki *Bizim kerametimiz açıktır. Bu kadar çok günah ile yer yüzünde yürümemizden daha büyük keramet mi olur? * Hicri 971’de 73 yaşında iken Kasr-ı Arifan’ da irtihal buyurdular.
16-HACE ALAADİN-İ ATTAR (K.S.): Şah-ı Nakşibend’in (K.S.) en büyük halifelerindendir. Aynı zamanda kendilerinin damadı olmak şerefine kavuşmuştur. Hastalıkları esnasında şöyle nasihat ettiler. *Merasim ve adetleri bir tarafa bırakınız! Halkın adeti ne ise aksini yapınız. Birbirinize uyuma  Resulu (S.A.V.)’ nün gelişi, insanların merasim ve adetlerini bıraktırmak içindir.*
17- YAKUP ÇERHİ (K.S.):Şah-ı  Nakşıbend Hazretleri’nin eshabının ileri gelenlerindendir. Hazreti şahı Nakşibend Yakup Çerhi’yi Hace Alaaddin-i Attar Hazretlerine havale ettiler. Onun vefatından sonra altın silsilenin eli Yakup Çerhi Hazretlerine geçti.
18- HACE UBEYDULLAH- AHRAR (K.S.): Mukaddes emaneti Yakup Çerhiden aldılar. Şöyle buyurdular; *Çok açlık ve çok uykusuzluk dimağı yorar ve onu hakikatlerin inceliklerini idraktan alıkor. Bunun için ehl-i riyazatın keşfinde hata vaki olmuştur. Ferah ve sürür ise dimağa kuvvet verdiği gibi uyku dahi dimağı hatadan muhafaza eyler.*
19- HACE MUHAMMED ZAHİD(K.S.): Nakşibendiyye-i Aliye silsilesinin büyük Şeyhlerinden ve asrın ülemasının yücesindendir. İlahi sırların gizliliklerine vakıftı. Dünya alakasızlığı, zühd, takva ve her türlü fazilet başlıca amelleri idi.
20- DERVİŞ MEHMED (K.S.) Silsile-i Saadatın 20.si Derviş Mehmet Hazretleridir. Muhammed Zahid Hazretleri’nin halifelerinin en büyüğüdür. Tevazu’un en son noktasında idi. Zahiri ve batıni ilimleri kendinde toplamış, süri ve manevi rumuz ve işaretlere vakıf. Zevk ve şevk ile sıfatlanmış, cömertlik ve ihsanı ile tanınmış bir zat. Daha önce de 15 sene zühd ve riyazatla vakit geçirmiş. Uykusuz zikir ve fikir ile meşgül olmuştu. Sonra Hızır (A.S.) vasıtasıyla Muhammed Zahid hazretlerini bulmuş ve kemal derecesine kavuşmuştur. Hicri 970 yılında vefat edip ebedi aleme göçtü.
21- MUHAMMED HACEGİ EMKENGİ (K.S.): Silsile-i Saadat’ın yirmi birincisi Muhammmed Hacegi Emkengi Hazretleridir. Hicri 918 tarihinde Semerkant yakınlarında bulunan Emkeng kasabasın da doğdu. Silsile-i Aliyye-i Nakşi-bendiyye meşayihinin büyüklerindendir. Hicri 1008 senesinde 90 yaşında oldukları halde irtihal buyurdular.
22- HACE MUHAMMED BAKİBİLLAH (K.S.): Silisile-i Saadat’ın yirmi ikincisi Hace Muhammed Baki Billah Hazretleridir. Hace Muhammed Baki Billah (K.S.) Hazretleri hicretin 972. Senesinde Kabil’de doğmuştur. Büyüklük hali daha çocukluk zamanı da simalarında belli olurdu. Şefkat ve merhameti o kadar çoktu ki, bir defasında Lahor şehrinde kıtlık vaki olup, yaşamak güçleşmişti. O günlerde o’nlar da Lahor’da bulunuyorlardı. Hatta birkaç gün yemek bile yemedi. Ne zaman huzurlarına yemek getirseler: “İnsanalar, sokaklarda açlıktan can verirken, bizim yememiz insafa sığmaz.” Derdi. Getirilen yemeklerin hepsini açlara dağıtır, “Geceyi Rabbimin yanında geçiririm” Hadisi Şerifine varis olarak kendisi ise ruh kuvveti ile yaşardı. Her işte azimet ve evla olan ile hareket ederdi.
23- İMAM-I RABBANİ AHMED-İ FARUK-İ SERHENDİ (K.S.):  Silsile-i Saadat’ın yirmi üçüncüsü ve büyük nur merkezlerinin dördüncüsü İmam-ı Rabbani Müceddidi Elfi sani Ahmed-i Faruk-i Serhendi hazretleridir.
Alimlerin Üstünü vasılların reisi, harikaların kerametlerin mazharı, sonsuz derecelerin camii, hakikat ehlinin öncüsü idiler. Hazret-i Ömer (R.A.)’in 28. Torunudurlar. Hicretin 971. Senesi, aşure günü Serhend şehrinde doğdular. Kadiriyye, Sühreverdiyye, Kübreviyye ve Çeştiyye büyüklerinin bütün kemalatlarına sahip idiler. Abdullah-ı Dehlevi Hazretleri talebelerinden birisine yazdıkları mektuplarında şöyle buyurdular: “İmam-ı Rabbaniyi sevenler mü’min ve takva sahibidirler.” Sevmeyenler ise,şaki ve münafıktırlar. Bütün islam alemine İmam-ı Rabbani’nin şükrünü eda etmek vaciptir. (Mektubat-ı Ahmediyye) isimli kamil ve mükemmil kitapları bu yüksek derecelerin hakikatlerine en adil delildirler. Bu kitaplarında kendi hallerini ve nice nice Nakşibendiyye makamlarını zikretmişlerdir.
İki ciltten ibaret olan Mektubat isimli kitaplarının ikinci ciltinde buyururlar ki: “Bir gün murakabada idim. Hazret-i Resül-i Kevnevi (A.S.) Efendimiz teşrif buyurup, bu şekilde ben kullarına hitap eylediler ki; (Sana şimdiye kadar hiç kimseye yazmadığımız icazetnameyi yazmak için geldim) ve yine buyurdular (hangi cenazenin namazını ifa etsen o meyyit af ve mağfiret olunup cennete dahil olacaktır.)”
İmam-ı Rabbani şöyle buyurdular: “Kıyamet gününe kadar Tarikatı müceddideye dahil ve salik olacak mürid, hizmetçi derviş ne kadar insan varsa tamamına  tarafından muttali oldum ve kaffesinin isimleri dahi bana bildirildi ve Tarikat nakşibendiye’ye salik olacakların tamamının cehennemden azat olacaklarını Cenab-ı Hak bana beyan etti.”
24- HACE MUHAMMED MASUM (K.S.): Silsile-i Saadat’ın yirmi dördüncüsü Muhammed Masum Hazretleridir. İmam-ı Rabbani Hazretlerinin ortanca mahdumlarıdır.Vaktin Kutbu, zamanın mürşidi idiler. 1009 hicri senesinde dünyayı teşrif ettiler. Peder-i alileri, doğumlarından sonra Hace Baki Billah Hazretlerinin sohbet-i şeriflerine mazhar olup buyurmuşlardır ki;* Bu çocuğun tevellüdü bize pek kıymetdar ve değerlidir. Zira o’ nun tevellüdü akabinde böyle aziz bir Pir’ in şerefli mülakatları müyesser olmuştur.* Muhammed Masum Hazretleri istidatlarının çok yüksek oluşunun icabı olarak Muhammedi Meşreb idiler. Tahsillerini 16 yaşlarında ikmal ettiler. Peder-i alileri ahir ömürlerinde  müridlerinin terbiyesini kendisine havale ettiler. Muhammed Masum Hazretleri 1079 veya 1080 senelerinde 71 yaşlarında oldukları halde beka alemine irtihal buyurmuşlardır.
25- ŞEYH SEYFUDDİN ARİF (K.S.): Silsile-i Saadat’ın yirmi beşincisi Şeyh Seyfüddin Arif Hazretleridir. Zahiri ve batıni ilimleri cami ve suri ve manevi kemalatı havi idiler. Zühd ve takvada ve Sünnete ittibada eşsizlerdendi. Dünya ehli ile sohbet etmekten son derece kaçınırlardı. Meclis-i alilerinde oturdukları vakit, birisi, Mevlana’ nın Celil ismini zikredecek olsa, Hazret-i Şeyh dehşete düşerek yarım kesilmiş kuş gibi yer üzerinde yuvarlanırlardı. Kendilerinden gayrı ihtiyari pek çok keramet ve harika zuhür etmiştir. Hazret-i Şeyh, Hicret-i celile-i  Nebebiyye’nin 1098. Senesinde irtihal-i dar-ı na’im eylemişlerdir.
26- MUHAMMED NURÜ-L BEDVANİ (K.S.): Slsile-i Saadat’ın yirmi altıncısı Muhammed nur’ül Bedvanidir. Muhammed Nur’ül Bedvani Hazretleri bilhassa Sarf, Nahiv, Mantık, Menai, Hadis, Tefsir, ilimlerinde ve bunlar dışında kalan şeriat ve tarikat ilimlerinde asrının yegane alimi; hakikat ve marifette zamanın bir tanesi idi. Hazreti Muhammed Masum’un mahdüm-u alileri Seyfü’ddin Arif Hazretlerinden Sufiye hırkasını giymiş, irşad için icazet almışlardır.
İstiğrak ve cezbeleri son derece ziyade olup, Cemal’ i ilahiyeyi müşahade ile 15 sene mesd ve müstağrak olarak kalmışlardır. Sünnet-i seniye’ye ittibaları öyle bir dereceye erişmişti ki, bir kere nasılsa helaya girerken sol ayağını atacağı yerde, sağ ayağını atması üzerine üç gün kabız hali yaşadılar ve helaya girmediler. Vera ve takvada dahi en uzak menzilleri kat etmişlerdi.
27- ŞEMSÜDDİN HABİBULLAH İBN-İ MİRZA CAN (K.S.): Silsile-i Saadat’ın yirmi yedincisi Şemsüddin Habibullah’tır. Hicri 1111’de bir Cuma gününde dünyayı teşrif etmişlerdir. Muhammed Nur’ül Bedvani Hazretlerinin en efdal talebesi ve en büyük halifesidir. Evliyanın sığınağı, kamil bir mürşid ve alim bir zat idi Şemsüddin Habibullah Hazretleri; Hicri 1111’de Ramazanın bir Cuma gününde dünyayı teşrif ettiler. 16 yaşına geldiklerinde mübarek babaları Mizra Can vefat etmişler, 18 yaşına geldiklerinde de Muhammed Nur’ül Bedvani Hazretleri ile karşılaşarak Nakşi Bendi yoluna intisab etmişlerdir. Dört yıl Şeyh Hazretleri’nin sohbetlerinde kaldıktan sonra hilafet almış ve Müceddidiye yolundan pek çok nasiplenmiştir. Şeyh Hazretleri, 1195 senesi Muharrem’in 9. Günü irtihal-i dar-ı na’im eylediler.
28- ABDULLAH-I DEHLEVİ (K.S.): Silsile-i Saadat’ın yirmi sekizincisi Abdullah Dehlevi’ dir. Şemsud-din Habibullah Hazretlerinin en büyük halifeleridir. Nisbet’i şerifleri Hz. Ali (R.A.)’ye ulaşmaktadır. 15 sene Şemsüd-din Habibullah Hazretlerinin sohbetleri ile şereflendikten sonra sülükunu kemal noktaya vardırmış ve Nakşiyye, Çeştiyye ve Sühreverdiye’den irşad hırkası giymişlerdir. Üstazlarının irtihallerinden sonra da binlerce talibi hakka vasıl eylemişlerdir. Müridlerinden Mehlevi Kerametüllah isimli zat nasılsa zatülcenb hastalığına mübtela olmuşlardı. Hazreti Şeyh mübarek elleriylehastayı mesh etmeleriyle derhal zatülcenb hastalığı bi iznillah izale olmuştur. Hazret-i Hace 1240 Hicri senesinde 82 yaşında oldukları halde irtihal ettiler.
29- HAFIZ EBU SAİD SAHİB (K.S.): Hicri 1196 senesinde dünyayı teşrif etmişlerdir. Tarikat ahkamına dair *Hidayetüt Talibin* namında bir risale yazdılar. Hint beldelerinden Levenk’ te Hicri 1250 yılında Dehlevi’nin yanına defnedildi. 40 yıllık yolda cesedi mübarekeleri zerrece bozulmamıştır.
30- HABİBULLAH CAN-I CANAN (K.S.): Habibullah Can-ı Canan Hazretleri, Hafız Ebu Said Hazretlerinin en büyük halifesidir. Kendisi Hafız Ebu Said Hazretlerinin gasl işi ile bizzat meşgul oldular.
31- MUHAMMED MAZHAR-İ ŞAN CAN-I CANAN (K.S.): Kendisi Habibullah Can-ı Canan Hazretlerinin büyük halifesidir. Hindistan evliyasının büyüklerinden. İsmi Muhammed Mazhar olup, Ahmet Said-i Faruki Hazretlerinin üçüncü oğludur. Hz. Ömer’in soyundandır. 1248 (M. 1832) senesi Cemaziyel evvel ayının üçüncü günü, Hindistan’ın Delhi şehrinde dünyaya geldi. 1300 (M.1883) senesinde Medine-i Münevvere’ de vefat etti. Vefat tarihinin, 12 Muharrem 1301 (M.1883)pazartesi gecesi olduğu da bildirilmiştir. Babası Ahmed Sa’id-i Faruki’ nin kabri yanında medfündur.
32- SALAHUDDİN İBN-İ MEVLANA SİRACÜ’D-DİN (K.S.): Buhara’ lıdır. Altın Silsilesi’nin 9. Büyük rütbesi ve 32. Halkasıdır. Devamlı istiğrag halinde, zamanın kutbu ve tayyi mekan sahibi idiler. Sabah namazının ekserisini bu süretle yani Tayyi mekanla Kabe-i Muazzam’a-da kılardı.
33- EBU’L FARUK (SÜLEYMAN HİLMİ) (K.S.): Bu zikrolunan Altun Silsile Nakşibendi Tarikatının Halidiye kolunda seyru süluk edenlere göredir. Bu, Peygamberimiz (s.a.v.)’in zamanından kıyamete kadar 33 adet büyük zat gelecektir. 33 adet olması sırlardan bir sırdır ve ehline malumdur. Resülullah (sav) Efendimiz bu 33’ün içine dahil değildir. Çünkü o, peygamberler silsilesinin son halkasıdır, bütün feyzlerin menbağı o’ dur.
Görüldüğü gibi Süleyman Efendi 33. Sıradadır. Nasıl ki Peygamberimiz (sav), peygamberler halkasının sonuncusuysa; Süleyman Efendi’de mürşidler silsilesinin son halkasıdır. Bu bir tensib-i ilahidir. Nice hikmetleri vardır. Bu ancak ehline malumdur. Süleyman Efendi İslam dininin yenileyicisidir ve beş nur merkezinin beşincisidir. Bu hususu kendi ifadelerinden dinleyelim. “-ü zülcelal Hazretleri dini ihyaya hükmetti ve min indillah bu yenileme vazifesi, benim ve sizin omuzlarınıza indi. Delil mi istiyorsunuz? İşte Hazreti  çelik çomak oynayacak yaşta olan çocuklara kısa zamanda ilmini ihsan ettiği gibi irşada dahi istidat veriyor. Bundan büyük delil mi olur.


   
©Copyright-007-021 ▓®▓ ŝĪĮЅї╚ξ 88 ziyaretçi (300 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol