Menzil (TASAVVUF ADRESİNİZ) SiLSiLE - muaz bin cebel
   
TASAVVUF DİYARI
 





Ana Sayfa
Açıklamalarıyla 99 Esma
Hatim- mukabele
Çeşitli Dualar
Silsile
Tasavvuf Edebiyatı
Tasavvuf Yazıları 
Menkîbeler
İlahiler ve Kasideler
İslâmi Flash
İslami Haberler
İslâm Kütüphanesi
İslami Siteler- TOPLİST
İslami Soru ve Cevaplar
İslami Sözlük
İslami Videolar
Rüya Yorumları- Tabirleri
Kadın 

Popüler
Oyun
Bilgisayar önerilerimiz
ZİYARETÇİ DEFTERİ


AŞERE-İ MÜBEŞŞERE

>>1.Hz. Ebu Bekir
>>2.Hz. Ömer bin Hattab
>>3.Hz. Osman bin Affan
>>4.Hz. Ali Bin Ebu Talib
>>5.Talha bin Ubeydullah
>>6.Zübeyr bin Avvam
>>7.Sa'd bin Ebi Vakkâs
>>8.Abdurrahman bin Avf
>>9.Ebu Ubeyde bin el-Cerrah
>>10.Said bin Zeyd

ASHAB-I SUFFA

>>Bilal-i Habeşî{R.A.}
>>Selmân-ı Farisî{R.A.}
>>Enes bin Malik{R.A.}
>>Hâlid Ebâ Eyyubel-Ensâri{R.A.}
>>Abdullah bin Mesud{R.A.}
>>Huzeyfetul-Yemenî{R.A.}
>>Ebuzer-i Gıfarî{R.A.}
>>Ebuzer-i Gıfarî{R.A.}
>>Ammar bin Yâsir{R.A.}
>>Muaz Bin Cebel {R.A:}
>>Ebud-Derda{R.A.}
>>Ebu Musa el-Eş'ârî{R.A.}
>>Mikdad bin Esved{R.A.}
>>Halid bin Velid{R.A.}
>>Mus'ab bin Umeyr{R.A.}
>>Usame bin Zeyd{R.A.}
>>Erkam{R.A.}

 

 

Tasavvuf ve Tevbe 
Rabıta 
Tevessül ve Vesile 
Allah İle Kul Arasına Girmek 
Kutbul İrşad ve Tasarruf 
Ehl-ibeyt Kimdir 
Mürşide Teslimiyet Kölelik mi? 
Veliye Hürmetin Ölçüsü 
Kerameti İnkar Etmek 
Himmet 
İrşad nedir, Mürşid kimdir?


 
 

Muaz   bİn  Cebel

[R.A.]

[ Vefatı:  Miladi: 638 ]

Muaz ibn Cebel’in doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, muhtelif kaynaklarda 601 ila 605 yılları arasındaki tarihler gösterilmektedir. Medine’de dünyaya gelmiş olup Medine’den Hazrec Kabilesine mensuptur. Künyesi Ebu Abdullah Muaz bin Cebel bin Amr el-Ensarî el-Hazrecî şeklindedir. Henüz küçük yaşlarda iken babası vefat etmiştir. Annesi Sehl bin Cüheyne, Medine bölgesinde yaşayan kabilelerden biri olan Benî Selimeoğulları kabile reisinin oğlu ile evlenmiştir.

Ashâbın  ileri gelenlerinden olan  Muaz ibn Cebel, Rasûlullahin (s.a.v.) dua ve iltifatlarına mazhar olmuştur. Rasûlullah kendisi için, “Ümmetimin alimlerindendir ve çok yüksektir. İnsanlar arasında, Allah’ın helal ve haram kıldığı şeyleri en iyi bilen…” olarak vasıflandırılmıştır. Kendisinden 157 hadis rivayet etmiştir.  Pekçok insana Kur’an-ı Kerim’i ve dini bilgileri öğretmiştir.

Yemen’e elçi olarak gönderilmiş ve burada önemli hizmetlerde bulunmuştur. Hz. Ebu Bekir (r.a.) zamanında danışmanlık yapmıştır.

Muaz, Müslüman olduğunda on sekiz yaşında bulunuyordu. İkinci Akabe Biatı’na katılan yetmiş Medineli arasında yer aldı. Medineliler, bu sırada kendi can ve mallarını korudukları gibi, Rasûlullah ve müslümanlara yardım ederek hizmet edeceklerine söz verdiler. Muaz bazı arkadaşlarıyla birlikte, müslüman olmayan Beni Selime kabilesine mensup kişilere ait putları kırmakta veya gülünç duruma sokmaktaydı. Böylece, onların gücünün hiçbir şeye yetmeyeceğini ve acizliklerini göstermek istedi. Hicret’ten sonra diğer Müslümanlar gibi tüm mal ve mülklerini Mekke’de bırakan Abdullah bin Mesud ile arasında kardeşlik bağı kuruldu.

Bedir başta olmak üzere bir çok savaş ve sefere katıldı. Uhud ve Hendek savaşlarına katıldı. Beni Kureyza Savaşı’na katılırken, Hayber’in fethinde de bulundu. Mekke’nin fethinde bulunma bahtiyarlığına erişti. Ancak, Huneyn Savaşı’na katılamadı. Çünkü, Rasûlullah tarafından Mekke’de emir olarak bırakılmıştı. Bu görevinin yanında insanlara Kur’an-ı Kerim’i öğretmesi ve dini konularda insanları bilgilendirmesi vazifesi de verildi. Katıldığı savaş ve seferlerde kabilesinin bayraktarlığı ve temsilciliğini yaptı.

631 yılında Rasûlullah tarafından , Müslümanların yaşadığı yerlere vali ve zekatı toplamakla ilgili memurlar görevlendirildiğinde, Muaz ibn Cebel de Ebu Musa el-Eş’ari ile birlikte Yemen’e elçi olarak gönderildi. Bu görevi ile birlikte aynı zamanda kadı ve zekat memuru olarak da gönderilmekteydi. Bununla birlikte heyet başkanlığına da getirildi. Rasûlullah, Himyer meliklerinden ve İslamiyet’i ilk kabul edecek olan Haris bin Abdükülâl’e iletilmek üzere bir de mektup verdi.

Muaz, Rasûlullah tarafından uğurlandığı sırada; “Ya Muaz! Sen belki bu seneden sonra beni bir daha göremezsin. Döndüğünde belki de benim mescidime ve kabrime ziyarete gelirsin” hitabı karşısında gözyaşlarını tutamadı. Rasûlullah; “Ağlama ya Muaz!.. Bana yakın ve bağlı olanlar nerede olursa olsunlar, Allah’a hakkıyla kulluk edenlerdir” buyurarak teskin etti.

Bu arada, Yemen’de kadılık yapacağı sırada karşılaşacağı muhtemel sorunlara karşı nasıl davranması gerektiği konusunda, Rasûlullah ile  ilgi çekici bir görüşme gerçekleşti. Rasûlullah'ın, “Sana bir dava getirildiğinde insanlar arasında hüküm verirken ne ile hüküm vereceksin?” buyurması üzerine; hüküm vermeden evvel Kur’an-ı Kerim’e bakacağını, bulamazsa Resül-i Ekrem’in sünnetinde arayacağını, orada da bulamazsa kendi kanaatine göre hüküm vereceğini söyledi. Bu cevabı Rasûlullah'ı memnun etti ve Cenab-ı Hakk’ın onu her taraftan gelecek musibetlere karşı muhafaza etmesi, insanlarla cinlerin şerrinden koruması, insanların hidayetine vesile olması duasında bulundu. Rasûlullah, Muaz ile birlikte gidecek olan heyettekilere; halka kolaylık göstermeleri, zorluk çıkarmamaları, nefret ettirmemeleri bilakis müjdeleyici olmalarını tembihledi.

Muaz (r.a.), Yemen’de uzun süre kalarak büyük hizmetlerde bulundu. Buradaki vazifesini tamamlayıp döndüğünde Rahman'ın rahmetine yürüyen Rasûlullah'ı göremedi. Medine’de bulunduğu sürece ilk  halife olarak seçilmiş bulunan  Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın   istişare  heyetinde yer aldı.

Suriye’ye sefer hazırlıkları yapıldığı esnada, orduya katılmak isteyen Muaz, Hz. Ebu Bekir’den izin istedi. Ancak, bu isteğe Hz. Ömer (r.a.) karşı çıktı. Muaz’ın bilgisine büyük önem veren Hz. Ömer, gitmesi halinde kendisine ihtiyaç duyulacağı gerekçesiyle sefere katılmasını istemiyordu. Ancak, Halife, savaşa katılıp şehid olmak isteyen bir kimseye karşı çıkılamayacağını belirterek izin verdi. Yermük ve Ecnadeyn savaşlarına katıldı. Ecnadeyn Savaşı’nda ordunun sağ kanadına komutanlık etti. Şam’ın fethinde de bulundu. Henüz buradan dönmeden Hz. Ebu Bekir (r.a.) vefat etmiş ve yerine Hz. Ömer (r.a.) halife seçilmişti. İslam ordusu komutanı  Ebu Ubeydullah (r.a.) veba salgınından vefat edince Muaz ordu komutanlığına getirildi.

Muaz, Hz. Ömer’in halifeliği sırasında Kilaboğullarına zekat memuru olarak gönderildi.

Daha sonra yeni fethedilen Filistin bölgesinde Kur’an-ı Kerim ve İslam'ı öğretmek  üzere görevlendirildi. Bu hizmetini ifa ettiği sırada 638 yılında  ortaya çıkan veba salgınında iki oğlu ve iki hanımı ile birlikte çok genç yaşta vefat etti.

***

Rasûlullah'ın  Muaz  ibn Cebel'den nakledilen  Bir Mucizesi :

“Tebük seferinde bir çeşmeye rast geldik; sicim kalınlığında, güçle akıyordu. Rasûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm emretti ki: "Bir parça o sudan toplayınız." Avuçlarında bir parça topladılar. Rasûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm, onunla elini yüzünü yıkadı. Suyu çeşmeye koyduk. Birden çeşmenin kaynağı açılıp çokça  aktı, öyle ki bütün orduya kâfi geldi.”


 
   
©Copyright-007-021 ▓®▓ ŝĪĮЅї╚ξ 100 ziyaretçi (121 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol