“Varlığında hiç şüphe duyulmadan kabul edilen. Gerçek olan” anlamına gelen “el-Hak” ismi şerifi Kur’an-ı Kerim’de on defa tekrarlanmıştır. (Kehf 44, Taha 114, Hac 6, 62, Lokman 30, Nur 25, Zuhruf 86, Hadid 16, Mümtehine 1)
Ayrıca Hak kelimesi Kur’an’ın adı olarak doğru, adalet, hak, hisse, gerçek anlamlarında Kur’an-ı Kerim’de 218 defa tekrarlanmıştır.
Elimizle tuttuğumuz, gözümüzle gördüğümüz bu varlık aleminde her an değişiklikler oluyor. Dünya dönüyor, güneş dönüyor, yıldızlar dönüyor. İnsanlar ölüyor, ağaçlar kuruyor.
Bütün bunları evirip çeviren biri var ki O doğmaz, ölmez, ihtiyarlamaz, hastalanmaz, uyumaz, uyuklamaz. O, olduğu gibi gerçek var edicidir. “Bilirler ki şüphesiz Allah apaçık Hakkın ta kendisidir” (Nur 25)
Hak, Allah olunca onun sözü de en doğru olur. “Doğruyu ben söylerim” (Sad 84) buyurur.
Cenabı Hakk’ın yarattığı kullarda hakkı=doğruyu söyleyebilir. Ancak insanların söylediklerinde yanılma ihtimali vardır. Devletler, sistemler, akımlar, partiler ve “benim dediğim doğru” deyip kabul ettirmek için bazen elin parmak çokluğuna, bazen elin yumruk gücüne baş vuranlar söylediğinin doğruluğunda şüphe duyanlardır.
Biz, Allah’ın kelamı Kur’an’da olan bir söz üzerine söz söylemeyiz, söyleyeni de dinlemeyiz.
Sözlerimizin doğruluğunu parmak veya yumrukla test etmeyiz. Sözümüz, Allah’ın kitabına, Rasulünün sünnetine ters düşmüyorsa doğru kabul ederiz.
Cenabı Hakka hakkıyla kul olmaya çalışırız. (Hac 74) Onun sözünü hakkıyla,- harflerin çıkışına dikkat ederek, manasını anlayarak, anladığını uygulayarak- okumaya çalışırız. (Bakara 121)
Cenabı Hakka iman ettiğimizden insanlar arasında hakla, adaletle hükmederiz. (Sad 26) Hak sahiplerinin hakkını zamanında veririz. (En’am 141)
Hakka karşı gelenlere, hakları çiğneyenlere, haksızlık yapanlara karşı hak sözü söylemek, hak sahibine hakkını vermek ve haksızın hakkından gelmek için hakkıyla cihad ederiz. (Hac 78)
|