Maîşet Darlığında
-"Maişet tedâriki zorluğuna düşen bir kimseyi evinden çıkdığı zaman şöyle demekden men' edecek hiç bir şey yokdur:
"Canıma, malıma ve dînime bismillah. Ey Rabbim! Beni kazana râzı kıl. Bana takdîr olunanı benim için bereketlendir, o hâle geleyim ki te'hir olunanın ta'cilini, ta'cil olunanın da te'hirini istemeyeyim. " (30)
-"Bana Cibril'in öğrettiğini sana öğreteyim mi? Çok cimri ve kıskanç birine, yahud zâlim bir sultana, yahud fahşinden korkduğun kötü bir borçluya işin düşdüğü zaman okursun:
"Ey Rabbim! Her şeye mutlak gâlib ve mutlak büyük ancak sensin, ben de senin zayıf ve düşkün bir kulunum. Her türlü kudret kuvvet ancak seninledir. Ey Rabbim! Fir'avn'i Musa'ya musahhar kıldığın gibi filânı da bana musahhar kıl ve Davud'un elinde demiri yumuşattığın gibi onun da kalbini yumuşat. O senin iznin olmadan bir şey demez, onun nâsiyesi de, kalbi de senin kabza-i kudretindedir. Senin senan yücedir ey merhamet edicilerin merhamet edicisi!" (31)
(30) el-Ezkâr, 116 (İbn es-Seniy'den)
(31) el-Câmiu's-Sağîr.
|