“Mülkün sahibi” anlamına gelen “Malik-ül-mülk” ismi celili Kur’anı kerimde bir defa geçer. “Deki: Ey Mülkün sahibi Allahım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Sen her şeye Kadirsin” (Ali İmran 26)
Yunus Emre’nin:
“Mal sahibi mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi” dediği gibi Hz. Adem’den bugüne kadar nice peygamber, kral, şah, padişah, Karunlar geldi geçti ve gitti. Hiç biri dünyadan bir avuç toprak götüremedi. Zaten herkes bir avuç toprak götürseydi bize bir şey kalmazdı.
Toprakla beslediğimiz bedeni, toprağa geri verdik. Mülkün sahibinin Allah olduğunu bildiğimizden bu mülk üzerinde tasarrufta bulunurken mülkün sahibinin koyduğu şartlara, kurallara uymaya çalışacağız.
Allah’ın kulları üzerinde söz sahibi olduğumuzda, yönetime geldiğimizde kendimizi o kullardan üstün görmeden mülkün sahibinin koyduğu kurallara göre yöneteceğiz.
|