“Çok adil” anlamına gelen bu ismi celili Kur’anı kerimde bu haliyle geçmez. Ancak Yunus suresi ayet 54 de “Aralarında adaletle hükmolunur ve onlar zulmedilmezler, haksızlık yapılmaz” buyurur. Adaletle hükmedecek olan Allah (c.c.) dır.
Bedenimizi yaratırken dengeli yaratan, dağları, denizleri, karıncayı, fili yaratırken dengeli yaratan Rabbimizin koyduğu kanunlarıda tabiata koyduğu kanunlar gibi dengeli, sağlam ve estetik ve her çağa uygundur.
“Allah’ın koyduğu kanunlar 1400 sene önce nazil oldu. O günün şartlarına uygundu. Günümüze uygun değil” diyenler acaba bu tabiat kanunları Hz. Adem’in şartlarına uygundu, biz bu çağda Hz. Adem’in içtiği suyu içmeyiz, soluduğu havayı solumayız bize milenyum havası, suyu, ekmeği, güneşi lazım. Biz bu eskimiş güneşi istemeyiz” diyorlar mı acaba?
O güneşi, havayı, suyu yaratan Allah, bizim adil olmamız için Kur’anını indirmiştir. O Kur’an bize adaleti emreder.
El-Muksit’e iman eden bizlerin adaleti ayakta tutmamız istenmekte. Allah’ın adaleti, kendi aleyhimize, anne baba, akrabalarımızın aleyhine bile olsa, hak sahibi zenginse, fakirin aleyhine olarak adaleti ayakta tutmakla görevliyiz. Hak sahibi fakirse zenginin aleyhine bile olsa yine adaleti yerine getirmeliyiz.
En sevmediğiniz bir insanla babanız veya anneniz mahkemelik olsa, babanız veya anneniz haksız ise siz haklının tarafında olun.
Dostlarınızın suçunu paylaşmayın, savunmayın, ama cezasını paylaşın.
|