|
VELİ KİMDİR?
Şah-ı Nakşibend’e (ks) sormuşlar:
“Efendimiz, bazı havada uçan kimseler var. Onların durumu nasıldır? Onlar için ne söylüyorsunuz?”
Hazret cevaben buyurmuş:
“Onlar benim nazarımda veli değiller. Havada uçmak hüner değil. Havada uçan bunca kuşlar var. Veli mi oldular ki havada uçuyorlar?”
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
“Kel Yakuti Beynel Hacer”
Abdullah bin Cübeyr -radıyallahu anh- anlatıyor:
Bir gün Efendimiz -sallalahu aleyhi ve sellem- bir grup sahabi ile yolda yürürken, onlardan birisi örtü ile Allah Rasulü’nü güneşten korumak istedi. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, bir kimsenin kendisine gölgelik yapmakta olduğunu fark edince ona hemen bırakmasını söyledi ve örtüyü alıp yere koydu. Ardından da:
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
“Uzat Mübarek Elini Öpeyim”
Resul-i Ekrem’in aşkıyla yanan gönüller, ziyaret esnasında, O’nun selamına karşılık verme ve gül yüzünü görme şerefine ererek, hayatlarının en güzel anlarını yaşamışlardır.
Onlardan birisi de Seyyid Ahmed er-Rıfai (ks) Hazretleridir. Bu güzen insan hacca gider. Hac vazifesini yerine getirdikten sonra Medine’ye, Varlığın Baş Tacı’nın şehrine yönelir. Uzaktan şehir gözükünce devesinden inip, bir ömür boyu hasretiyle gözyaşı döktüğü Sevgili’nin huzuruna büyük bir edep ve aşkla yürümeye başlar. Dünyanın en güzel sohbetine katılmak için, muhabbet ve coşkuyla gelen sahabe gibi Ravza-yı Mutahhara’ya girer.
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
“Aşıklar Defterinden Silindin!”
Semnun Muhib rahmetullahi aleyh, yaşı ilerlemiş, ömür merdiveninin son basamağına yaklaşmıştı. Bu yaşına kadar başından evlilik geçmemişti. Ömrünün bu son anlarında, sadece sünnete tâbi olmak ve efendimizin sünnetini yerine getirmek için evlenmek istedi. Bu talep üzerine yakınları ona evleneceği bir kız bulurlar.
Evlendikten sonra aradan geçen zaman içinde Semnun Muhib Hazretleri’nin, hanımı olan kıza karşı bir ilgisi meydana geldi. İlginin meydana geldiği günün gecesinde bir rüya gördü. Rüyasında kıyamet kopmuştu. Mahşer toplanıyor, her bir kavme ait olmak üzere sancaklar dikiliyordu. Bir sancak gördü ki, büyüklüğü, güzelliği, nuru anlatılamayacak kadar muhteşemdi. Sordu:
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
Bütün Amele Ortak
2006 Hacc’ında Mehmet Yarbay Arafat’ta Gavs-ı Sani Hazretleri’ni arar. Gavs Hazretleri kendisine:
- “Bizi de duanıza ortak ediniz..” buyurur. Mehmet Yarbay:
- “Kurban biz sizsiz dua etmiyoruz ki siz bizi duanıza ortak edin..” der. Bunun üzerine Hazreti Gavs şöyle buyurur:
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
NASİHAT
“Bir alimi ziyarete giden adamın birisi, ziyaretten sonra alime, “Efendim, nasihatlerinize ihtiyacım var. Doğru yolu bulmak, o yolda yürüyüp rızayı ilahiyi tahsil etmek için bana öğüt verir, nasihat eder misiniz?” diye ricada bulunur.
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
GÜNAHKÂRA DEĞİL GÜNAHA BUĞZET!
Ebu Derda (radıyallahu anh) bir gün yoldan geçerken halkın günah işleyen bir kimseye sövüp küfrettiklerini gördü. Onlara:
“Eğer siz bu adamın bir kuyuya düştüğünü görseydiniz onu kurtarmaya çalışmayacak mıydınız?” dedi.
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
Bu Dünya Bir Handır
Gavs-ı Sani Hazretleri buyurdular ki:
“Bu dünya bir han gibidir. Ahiret yolcusu bütün hazırlığını bu handa yapmalıdır. Yolda tedarik görülmez. Zira kervan yola çıkmıştır. Ölümle başlayan bir yolculuğun geri dönüşü yoktur. Yola çıkan kimsenin hedefine ulaşması için belli bir yol ve usül takip etmesi gerekir...
DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|
Tamahkâr Tuzağı
Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır....DEVAMINI OKUYUNUZ
Şeytanın Mülküne Bile Göz Koymak
Tamahkârlığın kaynağı, insanın kendi arzularıdır. Sahip oldukları ile başkalarına karşı gururlanması, kendisini güçlü hissetmesidir.
Dünyaya karşı sonu gelmeyen hırsımızın sebebini sadece şeytana yükleyebilir miyiz?....DEVAMINI OKUYUNUZ
Hiç Aldırış Etmez Dini Elinden Gitse
İmam Gazâli rh.a. Hazretleri paraya ve mala düşkün insanları “ne mallarının zekatını verirler, ne de kendilerine ve ailelerine rahat bir hayat yaşatırlar” diye anlatırken, bir şairin yergisine de yer verir:...DEVAMINI OKUYUNUZ
Kibirli Müslümanın Hikâyesi
Bir âbid Hicaz yolunda her adımda iki rekat namaz kılarmış. O kadar aşk ve şevk ile bu Hak yolunu tutmuş ki, ayağına batan devedikenini çıkarmazmış.
Abid bu yolda böyle giderken birdenbire gururlanmaya ve kendini beğenmeye başlamış. Karşısına çıkan şeytan ona demiş ki:
– Kimse senden daha iyi ve daha güzel ibadet edemez. Bu kadar olur doğrusu. Bundan fazlası can sağlığı…DEVAMINI OKUYUNUZ
Efendimiz’in Dilinden
Varlığın Tacı Efendimiz s.a.v.’in sadaka konusunda bize miras bıraktığı ölçü, sadece sadakanın önemini değil, gerçek anlamda varlıklı olmanın anlamını da gösteriyor:
“Sadaka, maldan bir şey eksiltmez. Kul sadaka olarak eliyle bir şey uzatınca, o önce Allah Tealâ’nın eline düşer. Yani o sadaka henüz alıcının eline geçmeden, Cenab-ı Hak onu rıza ve hoşnutlukla kabul eder. Bir kişi ihtiyacı olmadığı halde dilenme kapısı açarsa, Allah Tealâ da ona fakirlik (ihtiyaç) kapısı açar...DEVAMINI OKUYUNUZ
|
|
|