Yahudinin yanında çalışmak: Hz. Ali ra aç olduğu bir gün, bakracı bir hurma olmak üzere bir yahudiye çalışmıştır. (El-Kenz, Tirmizi) (Hayatüs Sahabe-2)
Yaş günü: Yaş günü kutlamalarını yapılış amacı ve doğurduğu sonuçlar itibariyle değerlendirmek gerekir. Bu kutlamalarda amaç, bir kişinin doğmuş ve o anda kutlamış olduğu yaşa gelmiş olmasının sevincini yakın arkadaş ve dostlarıyla paylaşmaktan, bunu toplanıp hoşça vakit geçirmek için vesile yapmaktan ibaret olduğunda, kutlamanın meşrû ölçüler içinde yapılması şartıyla, mâkul ve caiz olduğunu söylemek gerekir. Yılbaşı eğlence ve kutlamalarında da olduğu gibi, bu tür kutlamaların yabancı kültüre imrenme ve taklit unsurları galip gelirse sakıncalı olacağı tabiidir. (Diyanet İslam İlmihali-2)
Sıradan şahısların yaş günleri ile ilgili kutlama ve merasimlerin günümüzde dinle ilgisi kalmamıştır, bunlar milli örfler haline gelmiş, hatta millilik sınırını da aşarak küreselleşmiştir. Bunun dini bir sakıncası yoktur. Ancak kendi çocuklarımızın yaş günlerini kutlarken şekilde başka kültürleri taklit etmemeliyiz. (Helaller ve Haramlar-Hayrettin Karaman)
Yatarak Kuran okuma: Ayakta ve yatarken de Kuranı Kerimi tilavet etmekte beis yoktur. (Hindiyye) (Fetvalar-1 Halil Gönenç)
Yeme kan karıştırmak: “De ki, bana vahyolunanlar içinde bir yiyenin yemesi için ölü eti, akıtılan kan, domuz eti –ki, bu gerçekten murdardır- ya da Allah cc’tan başkası adına kesilmiş iş bir fısk dışında haram kılınan bir şey bulamıyorum. (Enam:6) Hiçbir tefsirde temas edilmemekle beraber, yukarıda mealini verdiğimiz ayette haram olarak sayılan maddelerin kime haram olduğu, “bir yiyenin yemesi için” gibi ilginç bir Kuran ifadesi ile anlatılır. Hayvanlarda birer yiyen olduğuna göre bu ayete bu maddelerin onlara da haram olduğuna işaret olsa gerektir. Öyleyse hangi oranda karıştırılırsa karıştırılsın, yem yapmak üzere kan almak isteyen bir müslüman onu nasıl satın alacak, satan nasıl satacaktır? Görüldüğü gibi iki tarafın yaptığı muameleyi meşru kılacak bir yol yoktur. Mekruh olmakla beraber bu hayvanlar yenilebilir... “Pak olmayan şeyleri, mesela bozulup temizliğini kaybeden kokmuş etleri vesaireyi, etleri yenebilen hayvanlara yedirmek caiz değildir.” (Ö. N. Bilmen)(Fetvalarla Çağdaş Hayat-Faruk Beşer)
Yeminde istisna: Eğer bir kimse herhangi bir şey için yemin ettikten sonra hemen ardından “inşallah” derse, o kimseye yemin ettiği şey lazım gelmez. Zira peygamber efendimizin sav “Kim ki herhangi bir şey için yemin ederken “Allah dilerse” dese yemin etmemiş gibi olur” buyurmuştur.” (Hidaye Tercümesi)
Yenilebilen hayvanlar: Şafiilere göre at, kertenkele, samur, kirpi, veber ve sincap gibi hayvanların eti mubahtır. Sırtlan ve tilki gibi azı dişi zayıf olup da onunla kapıp parçalama durumunda olmayan hayvanların eti haram değildir. Ekin kargası da helaldir. Keler haramdır. (Büyük Şafii İlmihali)
Yenilmesi yasak olan hayvanlar: Midye, istiridye, istakoz ve salyangoz haramdır. (Fetvalar-Halil gönenç)
Yılbaşı: İttifakla kabul edilen fıkhi kaidelerden birisi de şudur: “Müslümanın, bir başka dinin şiarı (alameti farikası) olan bir fiili kendi ihtiyarı ile yapması küfürdür.” Nevruz ve yılbaşı kutlamaları alimlerimizce başka dinlerden ve inanç sistemlerinin şiarları olarak görülmüş ve hüküm ona göre verilmiştir. Bazı Hanefi alimleri demişlerdir ki, adı geçen bütün bu (başka inançların gereği olan bayram ve kutlamalara) katılan ve bundan tevbe etmeyen onlar gibi kafirdir. İmam Malik’in arkadaşlarından biri de demiştir ki, nevruz günü (o günü tazim için) bir karpuz kesen sanki domuz kesmiş gibidir. Dolayısıyla müslüman, böyleleriyle oturması, kesmede ve pişirmede onlara yardımcı olması ile günahkar olmuş olur. (Türkmani) Yılbaşı gibi başka inançların şiarı olan günlere, o güne tazim ve kutlama maksadıyla katılmak, aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi almak, yemek, ziyafet çekmek, bu tür kutlamalara katılmak küfürdür. PTT’nin ucuz hizmetinden yararlanmak için tebrikleşmek küfür değilse de, onlara benzeme ve onların uygulamalarını yaygınlaştırma ve meşru gösterme anlamı taşıdığından tehlikeli ve mahzurludur. (Fetvalarla Çağdaş Hayat-Faruk Beşer)
Yüksek sesle Kuran Okumak: Kuranı kerimi okurken, cenazede, harbde, vaazda sesi yükseltmeyi mekruh görmüşlerdir. Binaanaleyh “vecd” adını verdikleri şiir ve ilahiler nağmelerle okunurken sesin yükseltilmesini mekruh olduğunda şüphe yoktur.(Mülteka Tercümesi-4)